LEZZET KUŞAĞI
İnsanlık tarihinin başlangıcından günümüzde kadar beslenme ve yemek tarihi de çeşitli gelişimler göstermiştir. Avcılıktan, ateşin bulunmasına, tarımın keşfinden mutfak alanına kadar her aşama yeni yeni detaylar ile günümüze kadar ulaşan bir lezzet ve beslenme kültürüne dönüşmüştür. Bulunduğumuz çağ ise, yanlış beslenme anlayışı ile farkına varılan orta jenerasyon insan kitlesinin eski orijinal lezzetlere dönüşe doğru geçerken, daha genç jenerasyonların da neredeyse sentetik beslenmeye yöneliyor olması.
Evett sentetik. Topraktan ve hayvandan çıkmayan, doğru işlenmemiş gıdalar ile beslenen bu küçük jenerasyonların sağlık unsuru ve lezzet anlayışı gittikçe yok olmaya başlayacak düşüncesi, arada beni esir almıyor değil.
Günümüzde bu sorun, yanlış beslenenlerin, obezite, kanser gibi hastalıklara karşı direncinin olmamasının başlıca faktörlerinden değil mi? Saatlerce bilgisayar başında zaman geçirenlerin sürekli sağlıksız gazlı içecek ve fastfood türü besleniyor olması buna sadece basit bir örnek bence. Hareketsiz ve tıkanmış bir mide,gittikçe buna alışan bi vücut sistemi.
Yerinizden kalkmıyor, doğada nefes almıyorsunuz,eliniz toprağa değmiyor, dalından meyve koparmıyorsunuz, mutfaktan mideyi kıvrandıran güzel kokular gelmiyor, süt yerine ne olduğu belirsiz bir içecek tüketiyorsunuz.
Sonra hiçbir yemekten tat almayan insanlar topluluğu oluşuyor yıllar sonrasına. Sofraya gelen, çeşit çeşit lezzetler, sulu bir yemeği bile elinin tersiyle itip yine o hazır gıdalara yönelmeler. TV ‘de, internet ortamında bile paylaşılan onca yemek, gıda, içecek bile cazip gelmiyor çoğuna. Korkuyorum ki gelecek nesillere lezzetli gelmeyecek.
Ben bile çoğu zaman çocukluğumun lezzetlerini arıyorum. Nerde o eski bayramlar der gibi. Çünkü artık o günlerde bile elde edebildiğimiz gıdaların bile genetiği değişik. Eğer o eski zamanlarda sakladığımız tohumların kıymeti bile yeni yeni anlaşılıyor.
İnternette bir video izlemiştim, içinde ne olduğunu bilmediğimiz maddeler ile karışım yaparak marul elde edildiği. Bu nasıl olur?
Bir bilim kurgu filminde izlemiştim, ismini hatırlamıyorum şimdi. Masada yemek yerine çeşit üç beş hap. Sadece yaşamsal fonksiyonları sürdürmek için.
Belki bu yüz yıllar sonra olur. Bilinmez. O, yıllar sonrasının insanları, bu lezzetlerin eksikliğinin farkına varamayacak.
Düşünsenize yemeğin suyuna ekmeği banamıyorsunuz… Mümkün değil :)
Lezzetle kalın..
Aylin Köroğlu
@aylin_koroglu
Comments