(Çıkamadım Bir Türlü Ardahan’dan )
Başlık biraz değişik geldi değil mi? Çünkü gerçekten çıkamadık.
Evet, bu yıl kış Artvin’de Şavşat ‘ta tam kış olmadı. Fotoğraf için kar ve soğuk arayışında bize Ardahan'ın yolları göründü çünkü. Öyle bir türkü de vardı zaten. Biz de hakkını verelim dedik. Fotoğraf için düştük yollara. - 30 dereceler, kesici bir soğuk. Mukavemeti iyi giysiler şart. Tam tekmil hazırım. E fotoğraf çekimi için de gün boyu dışarda orda burda koşturmaktan o soğuğu hissettim desem yalan olur. Mevzu fotoğraf olunca dayanıklılık süreci uzuyor. Öyle de olmalı ki o fotoğraflar çıksın.
Bir grup fotoğraf sever olarak Ocak ayında tarih belirleyip anlaştık. Samsun’dan gelen gruba Şavşat’ta katıldım. Şunu belirteyim Samsun - Ardahan direkt otobüs var. Saat 17:00 da Samsun dan çıkıp ertesi sabah en geç 06:00 suları Ardahan‘a varıyor. Aynı gün Ardahan’dan da akşam 17:00 de çıkıp ertesi gün en geç sabah saat 6-7 sularında varıyor. Geceyi yolda geçirip günü gittiğiniz şehirde değerlendirmek için çok iyi ayarlanmış bir zamanlama.
Şavşat’ta otobüse bindim, Sahara geçidinde yaklaştıkça gün ağarmaya başladı. Günün en güzel saatleri o saatler olsa gerek gün doğumuna şahit olmak çok güzeldi çünkü . Video çekimi yapmak için otobüs ön koltuğuna konuşlandım, kaçıramazdım. Mükemmel bir manzara yol boyunca . Yüksekten Ardahan ovası sis içinde görünüyordu. Düzlüğe indiğimizde bambaşka bir ortama girdik. Sis içinde ağaçlardan yerdeki kuru otlara varana kadar kar ile kaplıydı. Kristalize olmuş ağaçlar büyüleyiciydi.
Otobüs terminaline girince bizi gezdirecek bir minibüs ve rehber olacak Ardahan’lı Ufuk abi karşıladı. Çünkü bi yeri gezeceksen o bölgeye hakim kişi ile gezmelisin. Kalacağımız otel yarım saat uzaklıkta Yalnızçam Kayak Merkezi ‘ne ait Otel. Şunu belirteyim Kars Sarıkamış ve Ardahan platosunda Alp’lerden sonra en kaliteli kara sahip. Otel mimarisi çok hoş görünüyor uzaktan. Hizmeti bölgeye göre çok iyi, fiyatlar ki çok uygun. Kamu kaynakları ile yapılmış bir tesis. Başka lüx yerlerde saatlik kiralalanan kayak takımları fiyatına konaklama ve kayak malzemeleri fiyatı var. 3 ve 5 km pist çok iyi. Orman içi parkurları da var. Kapalı telesiyeji gayet rahat. Fiyat olarak da çok çok uygun.
Benim tavsiyem, bu bölgeyi değerlendirmeniz. Kars Havaalanı zaten yakın. Başka popüler yerlerin pahalılığı ve aşırı kalabalığı yerine ben burasını tercih ederim. Sakin ve dingin geniş geniş kullanacağınız bir kayak merkezi. Ben kayak bilmiyorum. Giderken ‘sıka ‘ götürdüm. Bizim Şavşat'ta karda kaydığımız tek ayaklı tek kişilik kızak. Emin olun çok keyifliydi. Bizim memlekette kar beklenen düzeyde olmayınca burada kaymak nasip oldu. Çok eğlendik. Fotoğrafı bile unuttum valla. Standart kahvaltı ve standart sıcak odalar var. WiFi var. Yemekler normal. Kaz yemek isterseniz önceden haber vermek lazım. Çünkü hazırlık ve pişmesi uzun sürüyor. Kahvaltıda doyurucu. Konaklama fiyatı ve içeriği haricinde sıcak soğuk içecekler ücretli.
Ben o soğukta sıcak bir çatı aradığım için lüx ve konsept bir yer beklemiyordum. Beni memnun etti.
-26 - 30 üzeri derecelerde extra özellik aramak bana çok gerekli gelmiyor.
Tesis güzel. İlk gün otele yerleşip kahvaltı yaptık öğlen yola çıkarak Çıldır Gölü ve çevresi ilk duraktı. Tabi kış olduğu için bölgeye ülke içinden ve dışından gelen turist sayısı çoktu.
Balık tutanlar ve at arabası ile çekim yaptık tabi bunlar belirli bir ücret karşılığında oluyor. Atların bakımı ve yöre halkının kış mevsiminde gelir kaynağı bu faaliyetler. Donmuş Çıldır Gölü bu anlamda büyük bir destek sağlıyor. Turizm sektöründe bölge kışın daha çok misafir ağırlıyor diyebilirim.
Tabi gün boyu o soğuklarda durmak kolay değil.
İkinci gün kış yaşamının en güzel görüntülerini yakalamak için köylere gittik. İnekleri su için dışarı çıkaranlar, ağılda koyunları yemliyenler kahvede okey oynayıp çay içenlerin koyu muhabbeti… Sıcak sıcak bize çay ikramları… Güler yüzlü insanların karşılaması. Çocukların mahalle aralarında kızak kayıp topla oynamaları. Kazların bile mahalle aralarında keyifli yürüyüşleri. Neler neler…
Fotoğraf peşinde koşarken çok güzel, samimi detaylar takılıyor gözümüze.
Köyde kadınların imece ile ev ekmeği pişirmeleri başkaydı. O sıcak ekmek ile efsane lezzetli küflü peynir ikramı nasıl iyi geldi anlatamam. Açlığımızı, burnumuza mis gibi ekmek kokusu gelince anladık.
Kışın bile zor şartlarda mutlu insanlar görüp resmedebilmek ne güzeldi. Benim için o ekmek kadar doyurucu bir kış serüveni oldu.
Yaklaşık iki ayı aşkın yazı yazmamıştım. Çünkü karda biyerlere gitmek zor. Gittiğini de tecrübe ile yazmak gerek. İnanın çocukluğumda olduğu gibi keyifli bir kış maceraları oldu bu yıl.
Bu bölgeler de ilgiyi hak ediyor. Soğuk diyarların sıcak insanları ile buluşmak inanın çok iyi geliyor insana. Hepsinin ayrı bir hikayesi var. Köy çocuklarından birinin “ abla fotoğrafı nerede yayınlayacaksın, tv'de olacak mı?” Diye sormasına sosyal medyada dedim. Senin sosyal medya hesabın varsa ordan bakabilirsin dedim. “ sosyal medya nedir ki abla, ben bilmiyorum ‘demesi bile onların niye bu kadar mutlu olduğu ve bir arada oynayıp anılarını biriktirmesi düşüncesi bile beni mutlu etmeye yetti. Bence olmaması bir eksiklik değil. Aslında gelecek için çocukluklarını nasıl mutlu geçirdiklerini anlatacakları bir yaşam deneyimi.
Sizce de öyle değil mi?
.
.
.
(Devam edecek)
Sevgiler Şavşat'tan.
@aylin_koroglu
Comments